Translation meaning & definition of the word "blessing" into Turkish language
Türk diline "nimet" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Blessing
[Şükran]/blɛsɪŋ/
noun
1. The formal act of approving
- "He gave the project his blessing"
- "His decision merited the approval of any sensible person"
- synonym:
- blessing ,
- approval ,
- approving
1. Resmi onaylama eylemi
- "Projeye nimetini verdi"
- "Kararı mantıklı herhangi bir kişinin onayını hak etti"
- eşanlamlı:
- şükran ,
- onay ,
- onaylayan
2. A desirable state
- "Enjoy the blessings of peace"
- "A spanking breeze is a boon to sailors"
- synonym:
- blessing ,
- boon
2. Arzu edilen bir durum
- "Barış nimetlerinin tadını çıkarın"
- "Bir şaplak esintisi denizciler için bir nimettir"
- eşanlamlı:
- şükran ,
- nükte
3. A short prayer of thanks before a meal
- "Their youngest son said grace"
- synonym:
- grace ,
- blessing ,
- thanksgiving
3. Yemekten önce kısa bir teşekkür duası
- "En küçük oğlu lütuf dedi"
- eşanlamlı:
- saygınlık ,
- şükran
4. A ceremonial prayer invoking divine protection
- synonym:
- benediction ,
- blessing
4. İlahi korumayı çağıran törensel bir dua
- eşanlamlı:
- kutsama ,
- şükran
5. The act of praying for divine protection
- synonym:
- blessing ,
- benediction
5. İlahi koruma için dua etme eylemi
- eşanlamlı:
- şükran ,
- kutsama
Examples of using
Children are a blessing.
Çocuklar bir nimettir.
My children are a blessing.
Çocuklarım birer nimet.
The priest gave me his blessing.
Rahip bana hakkını helal etti.