Translation meaning & definition of the word "blase" into Turkish language
Türk diline "blase" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Blase
[Bıkkın]/blez/
adjective
1. Very sophisticated especially because of surfeit
- Versed in the ways of the world
- "The blase traveler refers to the ocean he has crossed as `the pond'"
- "The benefits of his worldly wisdom"
- synonym:
- blase ,
- worldly
1. Özellikle surfeit yüzünden çok sofistike
- Dünyanın yollarında bilgili
- "Blase gezgin `the gölet' olarak geçtiği okyanusu ifade eder'"
- "Dünyevi bilgeliğinin faydaları"
- eşanlamlı:
- bıkkın ,
- dünyevi
2. Uninterested because of frequent exposure or indulgence
- "His blase indifference"
- "A petulant blase air"
- "The bored gaze of the successful film star"
- synonym:
- blase ,
- bored
2. Sık sık maruz kalma veya hoşgörü nedeniyle ilgisiz
- "Bu apaçık kayıtsızlık"
- "Bir pıtırtı blase hava"
- "Başarılı film yıldızının sıkılmış bakışları"
- eşanlamlı:
- bıkkın ,
- bıkmış
3. Nonchalantly unconcerned
- "A blase attitude about housecleaning"
- synonym:
- blase
3. Kayıtsız şartsız
- "Ev temizliği ile ilgili sert bir tutum"
- eşanlamlı:
- bıkkın