Translation meaning & definition of the word "blanket" into Turkish language
Türk diline "battaniye" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Blanket
[Örtü]/blæŋkət/
noun
1. Bedding that keeps a person warm in bed
- "He pulled the covers over his head and went to sleep"
- synonym:
- blanket ,
- cover
1. Yatakta bir kişiyi sıcak tutan yatak
- "Kapakları başının üzerine çekti ve uyumaya gitti"
- eşanlamlı:
- battaniye ,
- örtü
2. Anything that covers
- "There was a blanket of snow"
- synonym:
- blanket ,
- mantle
2. Kaplayan her şey
- "Kar battaniyesi vardı"
- eşanlamlı:
- battaniye ,
- manto
3. A layer of lead surrounding the highly reactive core of a nuclear reactor
- synonym:
- blanket
3. Bir nükleer reaktörün yüksek derecede reaktif çekirdeğini çevreleyen bir kurşun tabakası
- eşanlamlı:
- battaniye
verb
1. Cover as if with a blanket
- "Snow blanketed the fields"
- synonym:
- blanket
1. Sanki battaniyeyle örtülmüş gibi örtün
- "Kar tarlaları kapladı"
- eşanlamlı:
- battaniye
2. Form a blanket-like cover (over)
- synonym:
- blanket
2. Battaniye benzeri bir kapak oluşturun (üzerinde)
- eşanlamlı:
- battaniye
adjective
1. Broad in scope or content
- "Across-the-board pay increases"
- "An all-embracing definition"
- "Blanket sanctions against human-rights violators"
- "An invention with broad applications"
- "A panoptic study of soviet nationality"- t.g.winner
- "Granted him wide powers"
- synonym:
- across-the-board ,
- all-embracing ,
- all-encompassing ,
- all-inclusive ,
- blanket(a) ,
- broad ,
- encompassing ,
- extensive ,
- panoptic ,
- wide
1. Kapsam veya içerik açısından geniş
- "Tahta ötesi ücret artışları"
- "Her şeyi kucaklayan bir tanım"
- "İnsan hakları ihlalcilerine karşı açık yaptırımlar"
- "Geniş uygulamalarla bir buluş"
- "Sovyet milliyetine dair panoptik bir çalışma"- t.g.winner
- "Ona geniş güçler verdi"
- eşanlamlı:
- geniş kapsamlı ,
- her şeyi saran ,
- her şeyi kapsayan ,
- her şey dahil ,
- battaniye(a) ,
- geniş ,
- çevreleyen ,
- panoptik
Examples of using
Tom laid the baby down on a blanket.
Tom bebeği bir battaniyenin üstüne yatırdı.
Tom unfolded the blanket and wrapped it around himself.
Tom battaniyeyi açtı ve onu kendi etrafına sardı.
He covered me with a blanket.
Üzerime bir battaniye örttü.