Translation meaning & definition of the word "bland" into Turkish language
Türk diline "kara" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bland
[Bid]/blænd/
adjective
1. Lacking taste or flavor or tang
- "A bland diet"
- "Insipid hospital food"
- "Flavorless supermarket tomatoes"
- "Vapid beer"
- "Vapid tea"
- synonym:
- bland ,
- flat ,
- flavorless ,
- flavourless ,
- insipid ,
- savorless ,
- savourless ,
- vapid
1. Tat veya lezzet veya tang eksikliği
- "Yumuşak bir diyet"
- "Insipid hastane yemeği"
- "Lezzetsiz süpermarket domates"
- "Vapid bira"
- "Vapid çay"
- eşanlamlı:
- mülayim ,
- düz ,
- lezzetsiz ,
- tatsız ,
- yavan
2. Lacking stimulating characteristics
- Uninteresting
- "A bland little drama"
- "A flat joke"
- synonym:
- bland ,
- flat
2. Uyarıcı özellikleri eksik
- Çekici olmayan
- "Küçük bir drama"
- "Düz bir şaka"
- eşanlamlı:
- mülayim ,
- düz
3. Smoothly agreeable and courteous with a degree of sophistication
- "He was too politic to quarrel with so important a personage"
- "The manager pacified the customer with a smooth apology for the error"
- synonym:
- politic ,
- smooth ,
- suave ,
- bland
3. Bir dereceye kadar sofistike, sorunsuz, hoş ve nazik
- "Bu kadar önemli bir şahsiyetle kavga edemeyecek kadar politikti"
- "Yönetici, müşteriyi hata için sorunsuz bir özürle pasifleştirdi"
- eşanlamlı:
- politik ,
- pürüzsüz ,
- nazik ,
- mülayim
Examples of using
Some food is pretty bland without salt.
Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız.