Translation meaning & definition of the word "blade" into Turkish language
Türk diline "bıçak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Blade
[Bıçak]noun
1. Especially a leaf of grass or the broad portion of a leaf as distinct from the petiole
- synonym:
- blade ,
- leaf blade
1. Özellikle bir çim yaprağı veya bir yaprağın geniş kısmı petiyolden farklıdır
- eşanlamlı:
- bıçak ,
- yaprak bıçağı
2. A dashing young man
- "Gay young blades bragged of their amorous adventures"
- synonym:
- blade
2. Gösterişli bir genç adam
- "Eşcinsel genç bıçaklar, aşk maceralarından övünüyorlar"
- eşanlamlı:
- bıçak
3. Something long and thin resembling a blade of grass
- "A blade of lint on his suit"
- synonym:
- blade
3. Çimen bıçağına benzeyen uzun ve ince bir şey
- "Takımına bir tüysüz bıçak"
- eşanlamlı:
- bıçak
4. A cutting or thrusting weapon that has a long metal blade and a hilt with a hand guard
- synonym:
- sword ,
- blade ,
- brand ,
- steel
4. Uzun bir metal bıçağa ve el korumalı bir kabzaya sahip bir kesme veya itme silahı
- eşanlamlı:
- kılıç ,
- bıçak ,
- marka ,
- çelik
5. A cut of beef from the shoulder blade
- synonym:
- blade
5. Omuz bıçağından bir sığır eti kesimi
- eşanlamlı:
- bıçak
6. A broad flat body part (as of the shoulder or tongue)
- synonym:
- blade
6. Geniş bir düz vücut parçası (omuz veya dil gibi)
- eşanlamlı:
- bıçak
7. The part of the skate that slides on the ice
- synonym:
- blade
7. Patenin buz üzerinde kayan kısmı
- eşanlamlı:
- bıçak
8. Flat surface that rotates and pushes against air or water
- synonym:
- blade ,
- vane
8. Hava veya suya karşı dönen ve iten düz yüzey
- eşanlamlı:
- bıçak ,
- kanatçık
9. The flat part of a tool or weapon that (usually) has a cutting edge
- synonym:
- blade
9. Bir aletin veya silahın (genellikle) bir kesici kenara sahip olan düz kısmı
- eşanlamlı:
- bıçak