Translation meaning & definition of the word "birth" into Turkish language
Türk diline "doğum" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Birth
[Doğuş]/bərθ/
noun
1. The time when something begins (especially life)
- "They divorced after the birth of the child"
- "His election signaled the birth of a new age"
- synonym:
- birth
1. Bir şeyin başladığı zaman (özellikle hayat)
- "Çocuğun doğumundan sonra boşandılar"
- "Seçimi yeni bir çağın doğuşuna işaret ediyordu"
- eşanlamlı:
- doğum
2. The event of being born
- "They celebrated the birth of their first child"
- synonym:
- birth ,
- nativity ,
- nascency ,
- nascence
2. Doğma olayı
- "İlk çocuklarının doğumunu kutladılar"
- eşanlamlı:
- doğum ,
- doğuş
3. The process of giving birth
- synonym:
- parturition ,
- birth ,
- giving birth ,
- birthing
3. Doğum yapma süreci
- eşanlamlı:
- doğum ,
- doğum yapma
4. The kinship relation of an offspring to the parents
- synonym:
- parentage ,
- birth
4. Bir çocuğun ebeveynlerle olan akrabalık ilişkisi
- eşanlamlı:
- ebeveynlik ,
- doğum
5. A baby born
- An offspring
- "The overall rate of incidence of down's syndrome is one in every 800 births"
- synonym:
- birth
5. Doğan bir bebek
- Bir yavru
- "Down sendromunun genel görülme oranı her 800 doğumda birdir"
- eşanlamlı:
- doğum
verb
1. Cause to be born
- "My wife had twins yesterday!"
- synonym:
- give birth ,
- deliver ,
- bear ,
- birth ,
- have
1. Doğmak
- "Karımın dün ikizleri vardı!"
- eşanlamlı:
- doğurmak ,
- teslim etmek ,
- ayı ,
- doğum ,
- sahip olmak
Examples of using
Do you have any idea where your birth certificate is?
Nüfus cüzdanının nerede olduğuna dair bir fikrin var mı?
I saw Tom's birth certificate.
Tom'un doğum belgesini gördüm.
Annihilation gives birth to my rebirth.
Yok olma yeniden doğumumu sağlar.