There's a bird on my dad's head.
Babamın kafasında bir kuş var.
Look at this bird I just found.
Az önce bulduğum şu kuşa bak.
The bird is dead.
Kuş ölmüş.
I can't draw a bird.
Kuş çizemem.
This bird can fly.
Bu kuş uçabilir.
I am drawing a bird.
Bir kuş çiziyorum.
It's just a bird.
Sadece bir kuş.
Tom saw a large bird.
Tom büyük bir kuş gördü.
What is the name of this bird?
Bu kuşun adı ne?
He's an early bird.
O erkenci bir kuş.
What is the name of that bird?
O kuşun adı ne?
Tom freed the bird.
Tom kuşu serbest bıraktı.
Feed the bird.
Kuşu besle.
There is a bird feeder in our backyard.
Arka bahçemizde kuş besleyici var.
I wish I could become a bird.
Keşke kuş olabilsem.
Tom eats like a bird.
Tom bir kuş gibi yer.
This bird can't fly.
Bu kuş uçamaz.
The hungry birds were eating from the bird feeder.
Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.
A bird in hand is safer than one overhead.
Eldeki bir kuş, tepedeki bir kuştan daha güvenlidir.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.