Translation meaning & definition of the word "binding" into Turkish language
Türk diline "bağlama" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Binding
[Bağlayan]/baɪndɪŋ/
noun
1. The capacity to attract and hold something
- synonym:
- binding
1. Bir şeyi çekme ve tutma kapasitesi
- eşanlamlı:
- bağlayıcı
2. Strip sewn over or along an edge for reinforcement or decoration
- synonym:
- binding
2. Şerit takviye veya dekorasyon için bir kenarın üzerine veya boyunca dikilir
- eşanlamlı:
- bağlayıcı
3. The act of applying a bandage
- synonym:
- dressing ,
- bandaging ,
- binding
3. Bir bandaj uygulama eylemi
- eşanlamlı:
- giydirme ,
- bandajlama ,
- bağlayıcı
4. One of a pair of mechanical devices that are attached to a ski and that will grip a ski boot
- The bindings should release in case of a fall
- synonym:
- ski binding ,
- binding
4. Bir kayağa bağlı ve bir kayak botunu tutacak bir çift mekanik cihazdan biri
- Bağlar düşme durumunda serbest bırakılmalıdır
- eşanlamlı:
- kayak ciltçiliği ,
- bağlayıcı
5. The protective covering on the front, back, and spine of a book
- "The book had a leather binding"
- synonym:
- binding ,
- book binding ,
- cover ,
- back
5. Bir kitabın ön, arka ve omurgasındaki koruyucu kaplama
- "Kitabın deri ciltlemesi vardı"
- eşanlamlı:
- bağlayıcı ,
- kitap ciltçiliği ,
- örtü ,
- geriye
adjective
1. Executed with proper legal authority
- "A binding contract"
- synonym:
- binding
1. Uygun yasal yetkiyle yürütülür
- "Bağlayıcı bir sözleşme"
- eşanlamlı:
- bağlayıcı
Examples of using
It's not legally binding.
O yasal olarak bağlayıcı değil.