Translation meaning & definition of the word "bike" into Turkish language

noun

1. A motor vehicle with two wheels and a strong frame

synonym:
• motorcycle
,
• bike

1. İki tekerlekli ve güçlü bir çerçeveye sahip bir motorlu araç

eşanlamlı:
• motosiklet
,
• bisiklet

2. A wheeled vehicle that has two wheels and is moved by foot pedals

synonym:
• bicycle
,
• bike
,
• wheel
,
• cycle

2. İki tekerleği olan ve ayak pedallarıyla hareket ettirilen tekerlekli bir araç

eşanlamlı:
• bisiklet
,
• tekerlek
,
• döngü

verb

1. Ride a bicycle

synonym:
• bicycle
,
• cycle
,
• bike
,
• pedal
,
• wheel

1. Bisiklete binmek

eşanlamlı:
• bisiklet
,
• döngü
,
• pedal
,
• tekerlek

Examples of using

Tom put on his helmet and got on his bike.

Tom kaskını giydi ve bisikletine bindi.

Do you have a bike?

Bisikletiniz var mı?

Do you have a bike?

Bisikletin var mı?

She doesn't know how to ride a bike.

Bisiklete nasıl bineceğini bilmiyor.

Tom got off his bike.

Tom bisikletinden indi.

Have you got a bike?

Bisikletin var mı?

That's my bike.

Bu benim bisikletim.

We bike together.

Birlikte bisiklete bineriz.

When he was young, he liked to go by bike.

Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.

Is this bike yours?

Bu bisiklet senin mi?

She has a bike.

Onun bir bisikleti var.

He doesn't know how to ride a bike.

Bisiklete binmeyi bilmiyor.

I bought the black bike instead of the red one.

Kırmızı olanın yerine siyah bisikleti aldım.

I have a red bike.

Kırmızı bir bisikletim var.

Tom went for a bike ride.

Tom bir bisiklete binmek için gitti.

This is my old bike.

Bu benim eski bisikletim.

Is it your bike?

O, sizin bisikletiniz mi?

This is my own bike.

Bu benim kendi bisikletim.

You stole my bike, and now I'm going to break your face.

Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin yüzünü kıracağım.

Every day I either ride a bike or get the bus to work.

Her gün işe ya bisikletle giderim ya da otobüsle.