You seem to be in a big hurry.
Çok acelen var gibi.
The house is big.
Ev büyük.
He's a big liar.
O büyük bir yalancı.
Tom lives in a big house.
Tom büyük bir evde yaşıyor.
This is a big mistake.
Bu büyük bir hata.
There's a big gunfight in the middle of the movie and the sheriff gets killed.
Filmin ortasında büyük bir silahlı çatışma olur ve şerif öldürülür.
She's so big!
O çok büyük!
With that big salary you're getting I guess you've saved up quite a lot.
Aldığın o büyük maaşla sanırım epey birikim yapmışsın.
It's a big problem.
Büyük bir sorun.
Is it a big problem?
Büyük bir sorun mu?
Is it a big problem?
Büyük bir sorun mu?
There's a big problem.
Büyük bir sorun var.
How big a problem is it?
Ne kadar büyük bir sorun?
We've got a big problem.
Büyük bir sorunumuz var.
It's not a big a problem as you think.
Düşündüğün gibi büyük bir sorun değil.
It is a big dog.
Büyük bir köpektir.
We have a big problem.
Büyük bir sorunumuz var.
Life is like a big highway.
Hayat büyük bir otoyol gibidir.
I didn't want to make a big deal out of it.
olayı büyütmek istemedim.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.