Translation meaning & definition of the word "bicycle" into Turkish language

noun

1. A wheeled vehicle that has two wheels and is moved by foot pedals

synonym:
• bicycle
,
• bike
,
• wheel
,
• cycle

1. İki tekerleği olan ve ayak pedallarıyla hareket ettirilen tekerlekli bir araç

eşanlamlı:
• bisiklet
,
• tekerlek
,
• döngü

verb

1. Ride a bicycle

synonym:
• bicycle
,
• cycle
,
• bike
,
• pedal
,
• wheel

1. Bisiklete binmek

eşanlamlı:
• bisiklet
,
• döngü
,
• pedal
,
• tekerlek

Examples of using

Tom oiled his bicycle chain.

Tom bisiklet zincirini yağladı.

Tom bought a bicycle for three hundred dollars.

Tom üç yüz dolara bir bisiklet aldı.

Tom begged his father to buy him a new bicycle.

Tom kendisine yeni bir bisiklet alması için babasına yalvardı.

For exercise, I either ride a bicycle or go swimming.

Egzersiz için ya bisiklet sürerim ya da yüzmeye giderim.

Do you have any idea who might have stolen my bicycle?

Bisikletimi kimin çalmış olabileceğine dair bir fikrin var mı?

Almost everyone I know has a bicycle.

Neredeyse tanıdığım herkesin bir bisikleti var.

I'm not certain Tom is the one who stole my bicycle.

Tom'un bisikletimi çalan kişi olduğundan emin değilim.

He used to go to school by bicycle, but now he goes by bus.

Okula bisikletle giderdi ama artık otobüsle gidiyor.

Tom can't ride a bicycle.

Tom bisiklete binemez.

He has a blue bicycle.

Onun mavi bir bisikleti var.

Is that your bicycle?

Şu senin bisikletin mi?

Tom has a black bicycle.

Tom'un siyah bir bisikleti var.

I go to work by bicycle.

İşe bisikletle giderim.

I'm going to work by bicycle

İşe bisikletle gidiyorum.

The car replaced the bicycle.

Araba bisikletin yerini aldı.

Have you ever ridden a bicycle?

Hiç bisiklete bindin mi?

A car is faster than a bicycle.

Bir araba, bisikletten daha hızlıdır.

She has a bicycle.

Onun bir bisikleti var.

That girl isn't able to ride a bicycle.

Şu kız bisiklet süremiyor.

That girl can't ride a bicycle.

Şu kız bisiklet süremiyor.