Tom gave Mary the benefit of the doubt.
Tom Mary'ye şüphenin faydasını verdi.
The new road will benefit the people living in the hills.
Yeni yol tepelerde yaşayan insanlara fayda sağlayacak.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin ilerleyişinden pek faydalanmıyor gibi görünüyor.
It is certain that he helped them for the benefit of himself.
Kendisinin yararına onlara yardım ettiği kesindir.
I think that this material is of benefit to everyone.
Bu malzemenin herkesin yararına olduğunu düşünüyorum.
This law will benefit the poor.
Bu yasa yoksulların yararına olacak.
You will benefit by a trip abroad.
Yurtdışı gezisinden yararlanacaksınız.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.