Translation meaning & definition of the word "bench" into Turkish language
Türk diline "bench" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Bench
[Kürsü]noun
1. A long seat for more than one person
- synonym:
- bench
1. Birden fazla kişi için uzun bir koltuk
- eşanlamlı:
- kürsü
2. A level shelf of land interrupting a declivity (with steep slopes above and below)
- synonym:
- terrace ,
- bench
2. Bir sapmayı kesintiye uğratan bir arazi rafı (yukarıdaki ve altındaki dik yamaçlarla)
- eşanlamlı:
- teras ,
- kürsü
3. Persons who administer justice
- synonym:
- judiciary ,
- bench
3. Adaleti uygulayan kişiler
- eşanlamlı:
- yargı ,
- kürsü
4. A strong worktable for a carpenter or mechanic
- synonym:
- workbench ,
- work bench ,
- bench
4. Bir marangoz veya tamirci için güçlü bir çalışma masası
- eşanlamlı:
- tezgah ,
- çalışma tezgahı ,
- kürsü
5. The magistrate or judge or judges sitting in court in judicial capacity to compose the court collectively
- synonym:
- Bench
5. Mahkemeyi topluca oluşturmak için yargı sıfatıyla mahkemede oturan sulh hakimi veya hâkim
- eşanlamlı:
- Kürsü
6. The reserve players on a team
- "Our team has a strong bench"
- synonym:
- bench
6. Bir takımdaki yedek oyuncular
- "Ekibimizin güçlü bir kürsüsü var"
- eşanlamlı:
- kürsü
7. (law) the seat for judges in a courtroom
- synonym:
- bench
7. (hukuk) bir mahkeme salonunda yargıçlar için koltuk
- eşanlamlı:
- kürsü
verb
1. Take out of a game
- Of players
- synonym:
- bench
1. Oyundan çıkmak
- Oyuncuların
- eşanlamlı:
- kürsü
2. Exhibit on a bench
- "Bench the poodles at the dog show"
- synonym:
- bench
2. Bankta sergilemek
- "Köpek şovunda kanişleri temizle"
- eşanlamlı:
- kürsü