Translation meaning & definition of the word "belt" into Turkish language
Türk diline "kemer" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Belt
[Kayış]noun
1. Endless loop of flexible material between two rotating shafts or pulleys
- synonym:
- belt
1. İki dönen şaft veya kasnak arasındaki esnek malzemenin sonsuz döngüsü
- eşanlamlı:
- kayış
2. A band to tie or buckle around the body (usually at the waist)
- synonym:
- belt
2. Vücudun etrafında bağlanacak veya tokalanacak bir bant (genellikle belde)
- eşanlamlı:
- kayış
3. An elongated region where a specific condition or characteristic is found
- "A belt of high pressure"
- synonym:
- belt
3. Belirli bir durumun veya özelliğin bulunduğu uzatılmış bir bölge
- "Yüksek basınçlı bir kemer"
- eşanlamlı:
- kayış
4. A vigorous blow
- "The sudden knock floored him"
- "He took a bash right in his face"
- "He got a bang on the head"
- synonym:
- knock ,
- bash ,
- bang ,
- smash ,
- belt
4. Kuvvetli bir darbe
- "Ani vuruş onu süzdü"
- "Yüzüne bir bash aldı"
- "Kafasında patlama var"
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- bash ,
- patlama ,
- parçalamak ,
- kayış
5. A path or strip (as cut by one course of mowing)
- synonym:
- swath ,
- belt
5. Bir yol veya şerit (bir biçme işlemi ile kesildiği gibi)
- eşanlamlı:
- kırbaç ,
- kayış
6. Ammunition (usually of small caliber) loaded in flexible linked strips for use in a machine gun
- synonym:
- belt ,
- belt ammunition ,
- belted ammunition
6. Bir makineli tüfekte kullanılmak üzere esnek bağlantılı şeritlere yüklenen mühimmat (genellikle küçük kalibreli)
- eşanlamlı:
- kayış ,
- kemer mühimmatı ,
- kuşaklı mühimmat
7. The act of hitting vigorously
- "He gave the table a whack"
- synonym:
- knock ,
- belt ,
- rap ,
- whack ,
- whang
7. Şiddetle vurma eylemi
- "Masaya bir vuruş yaptı"
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- kayış ,
- çalmak ,
- vuruş ,
- şaplak
verb
1. Sing loudly and forcefully
- synonym:
- belt out ,
- belt
1. Yüksek sesle ve güçlü bir şekilde şarkı söyleyin
- eşanlamlı:
- kemer takmak ,
- kayış
2. Deliver a blow to
- "He belted his opponent"
- synonym:
- belt
2. Yumruk atmak
- "Rakibini geğirdi"
- eşanlamlı:
- kayış
3. Fasten with a belt
- "Belt your trousers"
- synonym:
- belt
3. Kemerle bağlamak
- "Pantolonunu kemir"
- eşanlamlı:
- kayış