Translation meaning & definition of the word "belong" into Turkish language

verb

1. Be owned by

• Be in the possession of

• "This book belongs to me"

synonym:
• belong

1. Sahip olmak

• Sahibi olmak

• "Bu kitap bana ait"

eşanlamlı:
• ait olmak

2. Be suitable or acceptable

• "This student somehow doesn't belong"

synonym:
• belong

2. Uygun veya kabul edilebilir olmak

• "Bu öğrenci bir şekilde ait değil"

eşanlamlı:
• ait olmak

3. Be in the right place or situation

• "Where do these books belong?"

• "Let's put health care where it belongs--under the control of the government"

• "Where do these books go?"

synonym:
• belong
,
• go

3. Doğru yerde veya durumda olun

• "Bu kitaplar nereye ait?"

• "Sağlık hizmetlerini ait olduğu yere koyalım-hükümetin kontrolü altına"

• "Bu kitaplar nereye gidiyor?"

eşanlamlı:
• ait olmak
,
• gitmek

4. Be rightly classified in a class or category

• "The whales belong among the mammals"

synonym:
• belong

4. Bir sınıf veya kategoride haklı olarak sınıflandırılmalıdır

• "Balinalar memelilerin arasına aittir"

eşanlamlı:
• ait olmak

5. Be a member, adherent, inhabitant, etc. (of a group, organization, or place)

• "They belong to the same political party"

synonym:
• belong

5. Üye, bağlı, sakin vb. olun (bir grubun, organizasyonun veya yerin)

• "Aynı siyasi partiye mensuplar"

eşanlamlı:
• ait olmak

6. Be a part or adjunct

• "The uniform looks like it belonged to a museum collection"

• "These pages don't belong"

synonym:
• belong to
,
• belong

6. Bir parçası veya yardımcısı olun

• "Üniforma bir müze koleksiyonuna aitmiş gibi görünüyor"

• "Bu sayfalar ait değil"

eşanlamlı:
• ait olmak

Examples of using

We both know you don't belong here.

Buraya ait olmadığını ikimiz de biliyoruz.

These all belong to me.

Bunların hepsi bana ait.

Does this car belong to you?

Bu araba size mi ait?

Does this car belong to you?

Bu araba sana mı ait?

This book doesn't belong to Tom.

Bu kitap Tom'a ait değil.

I know where I belong.

Nereye ait olduğumu biliyorum.

They don't belong here.

Onların yeri burası değil.

I don't belong.

Ben ait değilim.

I belong here.

Ben buraya aitim.

We belong together.

Birbirimize bağlıyız.

You don't belong here.

Sen buraya ait değilsin.

I don't belong here.

Buraya ait değilim.

Tom doesn't belong here.

Tom buraya ait değildir.

These gloves belong to Tom.

Bu eldivenler Tom'a aittir.

These shoes belong to Tom.

Bu ayakkabılar Tom'a aittir.

Tom stuck his nose where it didn't belong.

Tom başkalarının işine burnunu soktu.

In fact history does not belong to us but rather we to it. Long before we understand ourselves through the process of self-examination, we understand ourselves in a self-evident way in the family, society, and state in which we live.

Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.

My rich neighbors belong to a private golf club.

Zengin komşularım özel bir golf kulübüne üyedir.

The dogs belong to her.

Köpekler ona aittir.

They belong to the chess club.

Onlar satranç kulübüne üyedir.