Translation meaning & definition of the word "believing" into Turkish language

noun

1. The cognitive process that leads to convictions

• "Seeing is believing"

synonym:
• believing

1. Mahkumiyetlere yol açan bilişsel süreç

• "Görmek inanmaktır"

eşanlamlı:
• iman eden

Examples of using

Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.

Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.

Tom had trouble believing that Mary actually liked him.

Tom'un Mary'nin gerçekten onu sevdiğine inanma sorunu vardı.

Tom had trouble believing that Mary would actually want to go out with him.

Tom'un Mary'nin gerçekten onunla birlikte çıkmak isteyeceğine inanma sorunu vardı.

Tom has a hard time believing anything Mary says.

Tom Mary'nin söylediğine inanarak zor zaman geçiriyor.

They say that seeing is believing.

Onlar görmek inanmaktır diyorlar.

A fault common to scientists is mistakenly believing that every problem has a technical solution.

Bilim adamlarına göre yaygın bir hata her problemin teknik bir çözümü var olduğuna yanlışlıkla inanmaktır.

He has good grounds for believing that.

Ona inanmak için onun iyi dayanakları var.

Seeing is believing.

Görmek inanmaktır.