Translation meaning & definition of the word "behavior" into Turkish language

noun

1. Manner of acting or controlling yourself

synonym:
• behavior
,
• behaviour
,
• conduct
,
• doings

1. Kendinizi yönetme veya kontrol etme tarzı

eşanlamlı:
• davranış
,
• işler

2. The action or reaction of something (as a machine or substance) under specified circumstances

• "The behavior of small particles can be studied in experiments"

synonym:
• behavior
,
• behaviour

2. Belirli koşullar altında bir şeyin (makine veya madde olarak) etkisi veya reaksiyonu

• "Küçük parçacıkların davranışı deneylerde incelenebilir"

eşanlamlı:
• davranış

3. (behavioral attributes) the way a person behaves toward other people

synonym:
• demeanor
,
• demeanour
,
• behavior
,
• behaviour
,
• conduct
,
• deportment

3. (davranışsal özellikler) bir kişinin diğer insanlara karşı davranış biçimi

eşanlamlı:
• tavır
,
• alçaltmak
,
• davranış
,
• sürgün

4. (psychology) the aggregate of the responses or reactions or movements made by an organism in any situation

synonym:
• behavior
,
• behaviour

4. (psikoloji) herhangi bir durumda bir organizma tarafından yapılan tepkilerin veya reaksiyonların veya hareketlerin toplamı

eşanlamlı:
• davranış

Examples of using

Tom is an expert on animal behavior.

Tom hayvan davranışları konusunda bir uzmandır.

You need to do something about Tom's behavior.

Tom'un davranışları hakkında bir şey yapmalısın.

We've gotten some complaints about Tom's behavior.

Tom'un davranışı hakkında bazı şikayetler aldık.

She displayed excellent behavior.

O mükemmel bir davranış sergiledi.

I apologize for Tom's behavior.

Tom'un davranışı için özür dilerim.

I was very impressed by his good behavior.

Onun iyi davranışı tarafından çok etkilendim.

Their rude behavior makes me angry.

Onların kaba davranışı beni kızdırır.

His rude behavior makes me angry.

Onun kaba davranışı beni kızdırır.

His smug behavior is offensive.

Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.

His smug behavior is offensive.

Onun kendini beğenmiş davranışı kırıcıdır.

His smug behavior is offensive.

Onun kendini beğenmişliği kırıcı.

Tom apologized for his son's rude behavior.

Tom oğlunun kaba davranışı için özür diledi.

Tom thought Mary's behavior was inappropriate.

Tom Mary'nin davranışının uygun olmadığını düşündü.

Tom was shocked by Mary's behavior.

Tom Mary'nin davranışıyla şok oldu.

Tom can't put up with Mary's behavior any longer.

Tom Mary'nin davranışına daha fazla katlanamaz.

Tom can't put up with Mary's behavior anymore.

Tom Mary'nin davranışına daha fazla katlanamaz.

Tom is totally disgusted with Mary's behavior.

Tom Mary'nin davranışından tamamen bıktı.

Tom says he can't ignore Mary's behavior any longer.

Tom Mary'nin davranışını daha fazla görmemezlikten gelemeyeceğini söylüyor.

Tom says he can't put up with Mary's behavior any longer.

Tom Mary'nin davranışına artık katlanamayacağını söylüyor.

Tom's behavior wasn't acceptable.

Tom'un davranışları kabul edilebilir değildi.