Translation meaning & definition of the word "beg" into Turkish language
Türk diline "beg" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Beg
[Rica etmek]/bɛg/
verb
1. Call upon in supplication
- Entreat
- "I beg you to stop!"
- synonym:
- beg ,
- implore ,
- pray
1. Yalvarışta bulunmak
- Üstelemek
- "Durman için yalvarıyorum!"
- eşanlamlı:
- yalvarmak ,
- dua etmek
2. Make a solicitation or entreaty for something
- Request urgently or persistently
- "Henry iv solicited the pope for a divorce"
- "My neighbor keeps soliciting money for different charities"
- synonym:
- solicit ,
- beg ,
- tap
2. Bir şey için talepte bulunun ya da teşvik edin
- Acil veya ısrarlı bir şekilde talep edin
- "Henry iv, papa'dan boşanmak istedi"
- "Komşum farklı hayır kurumları için para talep etmeye devam ediyor"
- eşanlamlı:
- rica etmek ,
- yalvarmak ,
- tıklatma
3. Ask to obtain free
- "Beg money and food"
- synonym:
- beg
3. Ücretsiz edinmeyi isteyin
- "Para ve yiyecek al"
- eşanlamlı:
- yalvarmak
4. Dodge, avoid answering, or take for granted
- "Beg the question"
- "Beg the point in the discussion"
- synonym:
- beg
4. Kaç, cevap vermekten kaçının veya kabul edin
- "Soruya yalvar"
- "Tartışmadaki noktaya dikkat edin"
- eşanlamlı:
- yalvarmak
Examples of using
You must go to Tom and beg his forgiveness.
Tom'a gitmeli ve ondan af dilemelisin.
I had to beg Tom to ask Mary out on a date.
Bir buluşmada Tom'un Mary'ye çıkma teklif etmesini istedim.
Don't make me beg for it.
Beni onun için yalvartma.