Translation meaning & definition of the word "bearing" into Turkish language
Türk diline "taşınmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Bearing
[Taşıyan]noun
1. Relevant relation or interconnection
- "Those issues have no bearing on our situation"
- synonym:
- bearing
1. İlgili ilişki veya ara bağlantı
- "Bu konuların durumumuz üzerinde hiçbir etkisi yoktur"
- eşanlamlı:
- taşıyan
2. The direction or path along which something moves or along which it lies
- synonym:
- bearing ,
- heading ,
- aim
2. Bir şeyin hareket ettiği veya üzerinde uzandığı yön veya yol
- eşanlamlı:
- taşıyan ,
- başlık ,
- hedef
3. Dignified manner or conduct
- synonym:
- bearing ,
- comportment ,
- presence ,
- mien
3. Onurlu bir şekilde veya davranış
- eşanlamlı:
- taşıyan ,
- taviz ,
- varlık ,
- yüz
4. Characteristic way of bearing one's body
- "Stood with good posture"
- synonym:
- carriage ,
- bearing ,
- posture
4. Kişinin vücudunu taşımanın karakteristik yolu
- "Iyi duruşla dayandım"
- eşanlamlı:
- vagon ,
- taşıyan ,
- duruş
5. Heraldry consisting of a design or image depicted on a shield
- synonym:
- charge ,
- bearing ,
- heraldic bearing ,
- armorial bearing
5. Bir kalkan üzerinde tasvir edilen bir tasarım veya görüntüden oluşan müjdecilik
- eşanlamlı:
- şarj ,
- taşıyan ,
- heraldik rulman ,
- zırhlı yatak
6. A rotating support placed between moving parts to allow them to move easily
- synonym:
- bearing
6. Kolayca hareket etmelerini sağlamak için hareketli parçalar arasına yerleştirilmiş dönen bir destek
- eşanlamlı:
- taşıyan
adjective
1. (of a structural member) withstanding a weight or strain
- synonym:
- bearing(a)
1. (yapısal bir üyenin) bir ağırlığa veya zorlamaya dayanması
- eşanlamlı:
- rulman(a)