Translation meaning & definition of the word "bearer" into Turkish language
Türk diline "taşıyıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bearer
[Taşıyıcı]/bɛrər/
noun
1. Someone whose employment involves carrying something
- "The bonds were transmitted by carrier"
- synonym:
- carrier ,
- bearer ,
- toter
1. İşi bir şey taşımakla ilgili olan biri
- "Bağlar taşıyıcı tarafından iletildi"
- eşanlamlı:
- taşıyıcı ,
- takla atmak
2. A messenger who bears or presents
- "A bearer of good tidings"
- synonym:
- bearer
2. Bir peygamber, bir de onu taşıyan veya sunan
- "İyi haber taşıyıcısı"
- eşanlamlı:
- taşıyıcı
3. One of the mourners carrying the coffin at a funeral
- synonym:
- pallbearer ,
- bearer
3. Cenazede tabutu taşıyan yas tutanlardan biri
- eşanlamlı:
- dilenci ,
- taşıyıcı
4. The person who is in possession of a check or note or bond or document of title that is endorsed to him or to whoever holds it
- "The bond was marked `payable to bearer'"
- synonym:
- holder ,
- bearer
4. Kendisine veya onu tutan kişiye onaylanan bir çek veya not veya tahvil veya unvan belgesine sahip olan kişi
- "Tahvil, hamiline `ödenebilir' olarak işaretlendi'"
- eşanlamlı:
- tutacak ,
- taşıyıcı
Examples of using
This check is payable to the bearer.
Bu çek, hamiline ödenebilir.