Translation meaning & definition of the word "beam" into Turkish language
Türk diline "ışın" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Beam
[Işın]noun
1. A signal transmitted along a narrow path
- Guides airplane pilots in darkness or bad weather
- synonym:
- radio beam ,
- beam
1. Dar bir yol boyunca iletilen bir sinyal
- Uçak pilotlarına karanlıkta veya kötü havada rehberlik eder
- eşanlamlı:
- radyo ışını ,
- ışın
2. Long thick piece of wood or metal or concrete, etc., used in construction
- synonym:
- beam
2. İnşaatta kullanılan uzun kalın ahşap veya metal veya beton vb
- eşanlamlı:
- ışın
3. A group of nearly parallel lines of electromagnetic radiation
- synonym:
- beam ,
- ray ,
- electron beam
3. Bir grup elektromanyetik radyasyonun paralel çizgileri
- eşanlamlı:
- ışın ,
- ray ,
- elektron demeti
4. A column of light (as from a beacon)
- synonym:
- beam ,
- beam of light ,
- light beam ,
- ray ,
- ray of light ,
- shaft ,
- shaft of light ,
- irradiation
4. Bir ışık sütunu (bir işaret fenerinden olduğu gibi)
- eşanlamlı:
- ışın ,
- ışık demeti ,
- ray ,
- şaft ,
- ışınlama
5. (nautical) breadth amidships
- synonym:
- beam
5. (nautical) genişlik amidships
- eşanlamlı:
- ışın
6. The broad side of a ship
- "They sighted land on the port beam"
- synonym:
- beam
6. Bir geminin geniş tarafı
- "Liman kirişinde karayı gördüler"
- eşanlamlı:
- ışın
7. A gymnastic apparatus used by women gymnasts
- synonym:
- balance beam ,
- beam
7. Kadın jimnastikçiler tarafından kullanılan bir jimnastik aparatı
- eşanlamlı:
- denge demeti ,
- ışın
verb
1. Smile radiantly
- Express joy through one's facial expression
- synonym:
- beam
1. Işıl ışıl gülümseyin
- Kişinin yüz ifadesiyle neşeyi ifade edin
- eşanlamlı:
- ışın
2. Emit light
- Be bright, as of the sun or a light
- "The sun shone bright that day"
- "The fire beamed on their faces"
- synonym:
- shine ,
- beam
2. Işık yaymak
- Güneş veya ışık gibi parlak olun
- "Güneş o gün parladı"
- "Yüzlerine ateş çakıldı"
- eşanlamlı:
- parlamak ,
- ışın
3. Express with a beaming face or smile
- "He beamed his approval"
- synonym:
- beam
3. Işıldayan bir yüz veya gülümseme ile ifade edin
- "Onayını ışınladı"
- eşanlamlı:
- ışın
4. Broadcast over the airwaves, as in radio or television
- "We cannot air this x-rated song"
- synonym:
- air ,
- send ,
- broadcast ,
- beam ,
- transmit
4. Radyo veya televizyonda olduğu gibi hava dalgaları üzerinden yayın
- "Bu x dereceli şarkıyı yayınlayamayız"
- eşanlamlı:
- hava ,
- göndermek ,
- yaymak ,
- ışın ,
- iletmek
5. Have a complexion with a strong bright color, such as red or pink
- "Her face glowed when she came out of the sauna"
- synonym:
- glow ,
- beam ,
- radiate ,
- shine
5. Kırmızı veya pembe gibi güçlü parlak bir renge sahip bir ten rengine sahip olun
- "Sunadan çıktığında yüzü parlıyordu"
- eşanlamlı:
- parıltı ,
- ışın ,
- yaymak ,
- parlamak
6. Experience a feeling of well-being or happiness, as from good health or an intense emotion
- "She was beaming with joy"
- "Her face radiated with happiness"
- synonym:
- glow ,
- beam ,
- radiate ,
- shine
6. İyi bir sağlık veya yoğun bir duygu gibi bir refah veya mutluluk hissi yaşayın
- "Neşeyle ışıldıyordu"
- "Yüzü mutlulukla yayıldı"
- eşanlamlı:
- parıltı ,
- ışın ,
- yaymak ,
- parlamak