Translation meaning & definition of the word "beach" into Turkish language

noun

1. An area of sand sloping down to the water of a sea or lake

synonym:
• beach

1. Bir deniz veya gölün suyuna eğimli bir kum alanı

eşanlamlı:
• plaj

verb

1. Land on a beach

• "The ship beached near the port"

synonym:
• beach

1. Sahile inmek

• "Gemi limanın yakınına demirledi"

eşanlamlı:
• plaj

Examples of using

Tom is a beach bum.

Tom bir plaj serserisi.

Tom gave us permission to use his beach house.

Tom bize plaj evini kullanmamıza izin verdi.

Tom gave us permission to use his beach house.

Tom bize plaj evini kullanmak için izin verdi.

We went to the beach and swam all day.

Plaja gittik ve bütün gün yüzdük.

I went to the beach with Tom.

Tom'la plaja gittim.

Going to the beach with you actually sounds pretty interesting.

Seninle plaja gitmek gerçekten oldukça ilginç görünüyor.

They spent the whole day at the beach.

Bütün günü sahilde geçirdiler.

Tom sat down next to Mary on the sandy beach.

Tom kumlu plajda Mary'nin yanına oturdu.

I'm going to the beach with Tom.

Tom ile plaja gideceğim.

There's a beach party tonight.

Bu gece bir plaj partisi var.

I'll go to the beach.

Plâja gideceğim.

We usually go to the beach.

Genellikle plâja gideriz.

The beach was crowded.

Plaj kalabalıktı.

This is a public beach.

Bu bir halk plajıdır.

Are you going back to the beach this afternoon?

Bu öğleden sonra sahile dönüyor musunuz?

Did you grow up near a beach?

Sahil kenarında mı büyüdünüz?

Did you grow up near a beach?

Sahil kenarında mı büyüdün?

Do you enjoy walking on the beach?

Sahilde yürümekten hoşlanır mısınız?

How about a walk on the beach?

Sahilde yürüyelim mi?

How many times a year do you go to the beach?

Yılda kaç kez plaja gidersiniz?