Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "bass" into Turkish language

Türk diline "bas" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Bass

[Bas]
/bæs/

noun

1. The lowest part of the musical range

    synonym:
  • bass

1. Müzik aralığının en alt kısmı

    eşanlamlı:
  • bas

2. The lowest part in polyphonic music

    synonym:
  • bass
  • ,
  • bass part

2. Polifonik müziğin en alt kısmı

    eşanlamlı:
  • bas
  • ,
  • bas parçası

3. An adult male singer with the lowest voice

    synonym:
  • bass
  • ,
  • basso

3. En düşük sese sahip yetişkin bir erkek şarkıcı

    eşanlamlı:
  • bas
  • ,
  • basso

4. The lean flesh of a saltwater fish of the family serranidae

    synonym:
  • sea bass
  • ,
  • bass

4. Serranidae familyasının tuzlu su balığının yağsız eti

    eşanlamlı:
  • levrek
  • ,
  • bas

5. Any of various north american freshwater fish with lean flesh (especially of the genus micropterus)

    synonym:
  • freshwater bass
  • ,
  • bass

5. Yağsız etli çeşitli kuzey amerika tatlı su balıklarından herhangi biri (özellikle micropterus cinsinden)

    eşanlamlı:
  • tatlı su basları
  • ,
  • bas

6. The lowest adult male singing voice

    synonym:
  • bass
  • ,
  • bass voice
  • ,
  • basso

6. En düşük yetişkin erkek şarkı sesi

    eşanlamlı:
  • bas
  • ,
  • bas sesi
  • ,
  • basso

7. The member with the lowest range of a family of musical instruments

    synonym:
  • bass

7. Müzik aletleri ailesinin en düşük aralığına sahip üyesi

    eşanlamlı:
  • bas

8. Nontechnical name for any of numerous edible marine and freshwater spiny-finned fishes

    synonym:
  • bass

8. Çok sayıda yenilebilir deniz ve tatlı su dikenli yüzgeçli balıkların herhangi biri için teknik olmayan isim

    eşanlamlı:
  • bas

adjective

1. Having or denoting a low vocal or instrumental range

  • "A deep voice"
  • "A bass voice is lower than a baritone voice"
  • "A bass clarinet"
    synonym:
  • bass
  • ,
  • deep

1. Düşük vokal veya enstrümantal aralığa sahip olmak veya belirtmek

  • "Derin bir ses"
  • "Bir bas sesi bir bariton sesinden daha düşüktür"
  • "Bir bas klarnet"
    eşanlamlı:
  • bas
  • ,
  • derin

Examples of using

I play bass in a jazz band.
Bir caz orkestrasında bas gitar çalıyorum.
I play bass guitar in a guitar ensemble.
Bir gitar topluluğunda bass gitar çalarım.
Tom doesn't know how to play the bass guitar.
Tom nasıl bas gitar çalacağını bilmiyor.