Tom doesn't play baseball very often.
Tom çok sık beyzbol oynamaz.
Tom can play both tennis and baseball.
Tom hem tenis hem de beyzbol oynayabilir.
I'm pretty sure Tom doesn't enjoy watching baseball on TV.
Tom'un televizyonda beyzbol izlemekten hoşlanmadığından oldukça eminim.
Tom threw the baseball to Mary and she caught it.
Tom beyzbol topunu Mary'ye attı ve o onu yakaladı.
Tom was wearing mirrored sunglasses and a black baseball cap.
Tom aynalı güneş gözlüğü ve siyah bir beyzbol şapkası takıyordu.
I never bet on baseball.
Beyzbol üzerine asla bahis oynamam.
I like baseball, too.
Ben de beyzbolu severim.
I've never been to a professional baseball game.
hiç profesyonel bir beyzbol maçına gitmedim.
Tom usually wears a cowboy hat, but today he's wearing a baseball cap.
Tom genellikle kovboy şapkası takar, ama bugün beyzbol şapkası takıyor.
Tom didn't even like baseball.
Tom beyzbolu sevmiyordu bile.
I played baseball.
Beyzbol oynadım.
I love baseball.
Beysbolu seviyorum.
Tom wondered why many people in America think that baseball is more interesting to watch than soccer.
Tom Amerika'daki birçok insanın neden beyzbolun izlenmesinin futboldan daha ilginç olduğunu düşündüğünü merak etti.
Compared to basketball, baseball might be considered a little slow and boring.
Basketbolla karşılaştırıldığında beyzbol biraz yavaş ve sıkıcı sayılabilir.
I play baseball.
Beyzbol oynarım.
All of us students like baseball.
Hepimiz öğrenciler beyzbol severiz.
He's a baseball player.
O bir beyzbol oyuncusu.
It's fun to play baseball.
Beyzbol oynamak eğlenceli.
We play baseball.
Beyzbol oynarız.
Tom beat Mary to death with a baseball bat.
Tom Mary'yi beyzbol sopasıyla öldüresiye dövdü.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.