Translation meaning & definition of the word "bark" into Turkish language
Türk diline "bark" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bark
[Kabuk]/bɑrk/
noun
1. Tough protective covering of the woody stems and roots of trees and other woody plants
- synonym:
- bark
1. Odunsu sapların ve ağaçların ve diğer odunsu bitkilerin köklerinin sert koruyucu kaplaması
- eşanlamlı:
- kabuk
2. A noise resembling the bark of a dog
- synonym:
- bark
2. Bir köpeğin kabuğuna benzeyen bir ses
- eşanlamlı:
- kabuk
3. A sailing ship with 3 (or more) masts
- synonym:
- bark ,
- barque
3. 3 (veya daha fazla) direkli bir yelkenli gemi
- eşanlamlı:
- kabuk ,
- barka
4. The sound made by a dog
- synonym:
- bark
4. Bir köpek tarafından yapılan ses
- eşanlamlı:
- kabuk
verb
1. Speak in an unfriendly tone
- "She barked into the dictaphone"
- synonym:
- bark
1. Düşmanca bir tonda konuşun
- "Diktafona havladı"
- eşanlamlı:
- kabuk
2. Cover with bark
- synonym:
- bark
2. Kabuk ile örtmek
- eşanlamlı:
- kabuk
3. Remove the bark of a tree
- synonym:
- bark ,
- skin
3. Bir ağacın kabuğunu çıkarın
- eşanlamlı:
- kabuk ,
- cilt
4. Make barking sounds
- "The dogs barked at the stranger"
- synonym:
- bark
4. Havlama sesleri çıkar
- "Köpekler yabancıya havladı"
- eşanlamlı:
- kabuk
5. Tan (a skin) with bark tannins
- synonym:
- bark
5. Kabuk tanenleri ile tan (bir cilt)
- eşanlamlı:
- kabuk
Examples of using
The dogs bark, but the caravan moves on.
İt ürür, kervan yürür.
Does your dog bark at Tom?
Senin köpeğin Tom'a havlar mı?
Dogs that bark don't bite.
Havlayan köpek ısırmaz.