I got a bargain.
Bir pazarlık aldım.
Tom didn't live up to his end of the bargain.
Tom pazarlığın kendi payına düşen kısmını yerine getirmedi.
Tom kept his end of the bargain.
Tom pazarlığın kendi payına düşen kısmını yerine getirdi.
Tom bought a camera at a bargain sale.
Tom pazarlık satışından bir kamera satın aldı.
It's a real bargain.
Gerçek bir pazarlık.
He drives a hard bargain.
Sıkı pazarlık yapıyor.
I got the bicycle at a bargain.
Bisikleti pazarlık yaparak aldım.
I bought this car at a bargain.
Bu arabayı kelepir aldım.
I found a real bargain.
Gerçek bir pazarlık buldum.
This carpet was a real bargain.
Bu halı gerçek bir pazarlıktı.
I got this typewriter at a bargain price.
Bu daktiloyu uygun fiyata aldım.
I bought this TV set at a bargain sale.
Bu televizyonu indirimli satıştan aldım.
This watch is real bargain.
Bu saat gerçek pazarlık.
This dress is a good bargain.
Bu elbise iyi bir pazarlık.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.