Translation meaning & definition of the word "barely" into Turkish language
Türk diline "çıplak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Barely
[Kabaca]/bɛrli/
adverb
1. Only a very short time before
- "They could barely hear the speaker"
- "We hardly knew them"
- "Just missed being hit"
- "Had scarcely rung the bell when the door flew open"
- "Would have scarce arrived before she would have found some excuse to leave"- w.b.yeats
- synonym:
- barely ,
- hardly ,
- just ,
- scarcely ,
- scarce
1. Çok kısa bir süre önce
- "Konuşanı zar zor duyabiliyorlardı"
- "Onları neredeyse hiç tanımıyorduk"
- "Sadece vurulmayı kaçırdım"
- "Kapı açıldığında zili neredeyse çalmıyordu"
- "Bırakmak için bir bahane bulmadan az gelirdi" - w.b.yeats
- eşanlamlı:
- zar zor ,
- neredeyse ,
- az önce ,
- neredeyse hiç ,
- kıt
2. In a sparse or scanty way
- "A barely furnished room"
- synonym:
- scantily ,
- barely
2. Seyrek veya yetersiz bir şekilde
- "Zayıf döşenmiş bir oda"
- eşanlamlı:
- az miktarda ,
- zar zor
Examples of using
Tom could barely hide his smile.
Tom gülümsemesini güçlükle gizleyebildi.
Tom could barely hide his excitement.
Tom heyecanını güçlükle gizleyebildi.
Tom could barely contain his anger.
Tom öfkesini güçlükle kontrol altına alabildi.