Translation meaning & definition of the word "bankrupt" into Turkish language
Türk diline "iflas" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bankrupt
[Iflas etmiş]/bæŋkrəpt/
noun
1. Someone who has insufficient assets to cover their debts
- synonym:
- bankrupt ,
- insolvent
1. Borçlarını karşılamak için yeterli varlığı olmayan biri
- eşanlamlı:
- iflas etmiş
verb
1. Reduce to bankruptcy
- "My daughter's fancy wedding is going to break me!"
- "The slump in the financial markets smashed him"
- synonym:
- bankrupt ,
- ruin ,
- break ,
- smash
1. Iflas etmek
- "Kızımın süslü düğünü beni mahvedecek!"
- "Mali piyasalardaki düşüş onu parçaladı"
- eşanlamlı:
- iflas etmiş ,
- yıkım ,
- kırma ,
- parçalamak
adjective
1. Financially ruined
- "A bankrupt company"
- "The company went belly-up"
- synonym:
- bankrupt ,
- belly-up(p)
1. Finansal olarak mahvolmuş
- "İflas etmiş bir şirket"
- "Şirket göbek yukarı gitti"
- eşanlamlı:
- iflas etmiş ,
- göbek-up(p)
Examples of using
He went bankrupt.
O, iflas etti.
The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red.
Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu.
He is bankrupt.
O iflas etti.