Translation meaning & definition of the word "balanced" into Turkish language
Türk diline "dengeli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Balanced
[Dengeli]/bælənst/
adjective
1. Being in a state of proper equilibrium
- "The carefully balanced seesaw"
- "A properly balanced symphony orchestra"
- "A balanced assessment of intellectual and cultural history"
- "A balanced blend of whiskeys"
- "The educated man shows a balanced development of all his powers"
- synonym:
- balanced
1. Uygun bir denge durumunda olmak
- "Dikkatlice dengelenmiş tahterevalli"
- "Düzgün bir şekilde dengelenmiş senfoni orkestrası"
- "Entelektüel ve kültürel tarihin dengeli bir değerlendirmesi"
- "Viskilerin dengeli bir karışımı"
- "Eğitimli adam tüm güçlerinin dengeli bir gelişimini gösterir"
- eşanlamlı:
- dengeli
Examples of using
The doctor told Tom he needed to eat a more balanced diet.
Doktor Tom'a daha dengeli bir diyet yemesi gerektiğini söyledi.
She makes sure that her family eats a balanced diet.
Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin.
My income and expenses aren't balanced.
Gelirim ve giderlerim dengeli değil.