Do you want some more bacon?
Biraz daha pastırma ister misin?
Do you want some more bacon?
Biraz daha pastırma ister misin?
I smell bacon.
Pastırma kokusu alıyorum.
Tom ate my bacon, lettuce and tomato sandwich.
Tom pastırma, marul ve domatesli sandviçimi yedi.
In most sports the team that practice hardest usually brings home the bacon.
Çoğu spor dalında en çok antrenman yapan takım genellikle eve pastırma getirir.
Our team could easily have brought home the bacon, if it weren't for the team's best man being injured.
Ekibimizin sağdıcı sakatlanmasaydı, ekibimiz eve pastırmayı kolayca getirebilirdi.
Would you like bacon or sausage?
Pastırma veya sosis ister misiniz?
Would you like bacon or sausage?
Pastırma veya sosis ister misiniz?
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.