Translation meaning & definition of the word "awake" into Turkish language
Türk diline "uyanmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Awake
[Uyanık]/əwek/
verb
1. Stop sleeping
- "She woke up to the sound of the alarm clock"
- synonym:
- wake up ,
- awake ,
- arouse ,
- awaken ,
- wake ,
- come alive ,
- waken
1. Uyumayı kes
- "Çalar saatin sesine uyandı"
- eşanlamlı:
- uyanmak ,
- uyanık ,
- canlandırmak ,
- uyandırmak ,
- canlanmak
adjective
1. Not in a state of sleep
- Completely conscious
- "Lay awake thinking about his new job"
- "Still not fully awake"
- synonym:
- awake(p)
1. Uyku durumunda değil
- Tamamen bilinçli
- "Yeni işini düşünerek uyanık kal"
- "Hala tam uyanık değil"
- eşanlamlı:
- vaporesso(p)
2. Mentally perceptive and responsive
- "An alert mind"
- "Alert to the problems"
- "Alive to what is going on"
- "Awake to the dangers of her situation"
- "Was now awake to the reality of his predicament"
- synonym:
- alert ,
- alive(p) ,
- awake(p)
2. Zihinsel olarak algısal ve duyarlı
- "Bir uyarı zihni"
- "Sorunlara alâmet"
- "Ne olup bittiğine canlı"
- "Durumun tehlikelerine karşı uyanık ol"
- "Şimdi onun çıkmazının gerçekliğine uyanıktı"
- eşanlamlı:
- ikaz ,
- canlı(p) ,
- vaporesso(p)
Examples of using
Tom lay awake in bed.
Tom yatakta uyanık yatıyordu.
Tom lay awake in bed.
Tom'un yatakta gözüne uyku girmedi.
Tom is the only one who remained awake all night.
Tom bütün gece uyanık kalan tek kişidir.