Translation meaning & definition of the word "available" into Turkish language

adjective

1. Obtainable or accessible and ready for use or service

• "Kept a fire extinguisher available"

• "Much information is available through computers"

• "Available in many colors"

• "The list of available candidates is unusually long"

synonym:
• available

1. Elde edilebilir veya erişilebilir ve kullanıma veya hizmete hazır

• "Mevcut bir yangın söndürücü tuttu"

• "Bilgisayarlar aracılığıyla çok fazla bilgi mevcuttur"

• "Birçok renkte mevcuttur"

• "Mevcut adayların listesi alışılmadık derecede uzun"

eşanlamlı:
• mevcut

2. Not busy

• Not otherwise committed

• "He was not available for comment"

• "He was available and willing to accompany her"

synonym:
• available
,
• uncommitted

2. Meşgul değil

• Başka türlü işlenmemiş

• "Yorum için müsait değildi"

• "Mevcuttu ve ona eşlik etmeye istekliydi"

eşanlamlı:
• mevcut
,
• işlenmemiş

3. Convenient for use or disposal

• "The house is available after july 1"

• "2000 square feet of usable office space"

synonym:
• available
,
• usable
,
• useable

3. Kullanım veya bertaraf için uygun

• "Ev 1 temmuz'dan sonra kullanılabilir"

• "2000 metrekare kullanılabilir ofis alanı"

eşanlamlı:
• mevcut
,
• kullanılabilir

Examples of using

I'm afraid there is nobody available to help you right now. Please call back in an hour.

Ne yazık ki şimdi size yardımcı olabilecek kimse yok. Bir saat sonra yeniden arayın lütfen.

I don't think Tom is available.

Tom'un müsait olduğunu sanmıyorum.

I don't know if Tom is available.

Tom'un müsait olup olmadığını bilmiyorum.

Maybe Tom wasn't available.

Belki Tom müsait değildi.

We're not available.

Biz müsait değiliz.

Tom was available.

Tom müsaitti.

Tom isn't available.

Tom müsait değil.

He's not available.

O mevcut değil.

He's not available.

O müsait değil.

I'm not available.

Müsait değilim.

Is Tom available?

Tom müsait mi?

Tom is available.

Tom müsait.

Are you available?

Müsait misin?

This offer is available for five days.

Bu teklif beş gün için geçerlidir.

Tom isn't available at the moment.

Tom şu anda müsait değil.

One thing I don't like about the iPad is that you can't easily install apps that aren't available through Apple's App Store.

iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.

A list of required hardware is available here.

Gerekli donanımın listesi burada mevcut.

The book is available in both hard and soft-cover versions.

Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.

Is that seat available?

O koltuk müsait mi.

The doctor is only available on weekdays.

Doktor sadece hafta içlerinde mevcut.