Translation meaning & definition of the word "aura" into Turkish language
Türk diline "aura" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Aura
[Atmosfer]/ɔrə/
noun
1. A sensation (as of a cold breeze or bright light) that precedes the onset of certain disorders such as a migraine attack or epileptic seizure
- synonym:
- aura
1. Migren atağı veya epileptik nöbet gibi bazı bozuklukların başlangıcından önce gelen bir his (soğuk esinti veya parlak ışık gibi)
- eşanlamlı:
- atmosfer
2. An indication of radiant light drawn around the head of a saint
- synonym:
- aura ,
- aureole ,
- halo ,
- nimbus ,
- glory ,
- gloriole
2. Bir azizin başının etrafına çizilen ışıltılı ışığın bir göstergesi
- eşanlamlı:
- atmosfer ,
- hale ,
- nimbus ,
- zafer ,
- gloriole
3. A distinctive but intangible quality surrounding a person or thing
- "An air of mystery"
- "The house had a neglected air"
- "An atmosphere of defeat pervaded the candidate's headquarters"
- "The place had an aura of romance"
- synonym:
- air ,
- aura ,
- atmosphere
3. Bir kişiyi veya şeyi çevreleyen ayırt edici ama somut olmayan bir nitelik
- "Gizemli bir hava"
- "Evde ihmal edilmiş bir hava vardı"
- "Bir yenilgi atmosferi adayın karargahını sardı"
- "Yerin bir romantizm havası vardı"
- eşanlamlı:
- hava ,
- atmosfer