Translation meaning & definition of the word "attractive" into Turkish language

adjective

1. Pleasing to the eye or mind especially through beauty or charm

• "A remarkably attractive young man"

• "An attractive personality"

• "Attractive clothes"

• "A book with attractive illustrations"

synonym:
• attractive

1. Özellikle güzellik veya çekicilik yoluyla göze veya akla hoş gelen

• "Son derece çekici bir genç adam"

• "Çekici bir kişilik"

• "Çekici kıyafetler"

• "Çekici çizimler içeren bir kitap"

eşanlamlı:
• çekici

2. Having power to arouse interest

• "An attractive opportunity"

• "The job is attractive because of the pay"

synonym:
• attractive

2. Ilgi uyandırmak için güce sahip olmak

• "Çekici bir fırsat"

• "Ödeme nedeniyle iş çekici"

eşanlamlı:
• çekici

3. Having the properties of a magnet

• The ability to draw or pull

• "An attractive force"

synonym:
• attractive(a)

3. Bir mıknatısın özelliklerine sahip olmak

• Çekme veya çekme yeteneği

• "Çekici bir güç"

eşanlamlı:
• çekici(a)

Examples of using

Tom had never realized how attractive Mary was before.

Tom daha önce Mary'nin ne kadar çekici olduğunu hiç fark etmedi.

You're an attractive woman.

Çekici bir kadınsınız.

You're an attractive girl.

Çekici bir kızsın.

You're a very attractive woman.

Sen çok çekici bir kadınsın.

Do you find Mary attractive?

Mary'yi çekici buluyor musunuz?

Do you think Mary is attractive?

Sizce Mary çekici midir?

Do you think Mary is attractive?

Mary'nin çekici olduğunu düşünüyor musunuz?

You're quite attractive.

Oldukça çekicisin.

Tom thought Mary was quite attractive.

Tom Mary'nin oldukça çekici olduğunu düşünüyordu.

I think you're attractive.

Çekici olduğunu düşünüyorum.

I find you attractive.

Seni çekici buluyorum.

It's not attractive.

Çekici değil.

Tom was sitting near a very attractive woman.

Tom çok çekici bir kadının yanında oturuyordu.

I think she is very attractive.

Bence o çok çekici.

Mrs. Meier is very attractive.

Bayan Meier çok çekicidir.

Mary is exceptionally attractive.

Mary son derece çekici.

Tom's new girlfriend is quite attractive.

Tom'un yeni kız arkadaşı oldukça çekicidir.

Do you suppose that he is attractive?

Onun cazibeli olduğunu sanıyor musun?

Tom finds Mary attractive.

Tom Mary'yi çekici buluyor.

Kim is dressed in a very attractive manner.

Kim çok çekici bir biçimde giyinmiş.