Translation meaning & definition of the word "attempt" into Turkish language

noun

1. Earnest and conscientious activity intended to do or accomplish something

• "Made an effort to cover all the reading material"

• "Wished him luck in his endeavor"

• "She gave it a good try"

synonym:
• attempt
,
• effort
,
• endeavor
,
• endeavour
,
• try

1. Bir şey yapmayı veya başarmayı amaçlayan ciddi ve vicdani faaliyet

• "Tüm okuma materyallerini kapsayacak bir çaba sarf etti"

• "Çalışmasında ona şans diledi"

• "Iyi bir deneme yaptı"

eşanlamlı:
• denemek
,
• çaba
,
• gayret
,
• gayret etmek

2. The act of attacking

• "Attacks on women increased last year"

• "They made an attempt on his life"

synonym:
• attack
,
• attempt

2. Saldırı eylemi

• "Kadınlara yönelik saldırılar geçen yıl arttı"

• "Hayatı için bir girişimde bulundular"

eşanlamlı:
• hücum
,
• denemek

verb

1. Make an effort or attempt

• "He tried to shake off his fears"

• "The infant had essayed a few wobbly steps"

• "The police attempted to stop the thief"

• "He sought to improve himself"

• "She always seeks to do good in the world"

synonym:
• try
,
• seek
,
• attempt
,
• essay
,
• assay

1. Çaba gösterin veya bir girişimde bulunun

• "Korkularını sarsmaya çalıştı"

• "Bebek birkaç titrek adım attı"

• "Polis hırsızı durdurmaya çalıştı"

• "Kendini geliştirmeye çalıştı"

• "Dünyada her zaman iyilik yapmaya çalışır"

eşanlamlı:
• denemek
,
• aramak
,
• deneme
,
• tahlil

2. Enter upon an activity or enterprise

synonym:
• undertake
,
• set about
,
• attempt

2. Bir faaliyet veya girişime giriş yapın

eşanlamlı:
• üstlenmek
,
• yola koyulmak
,
• denemek

Examples of using

Do not attempt this at home.

Bunu evde denemeyin.

Tom certainly made no attempt to help us.

Tom kesinlikle bize yardım etmek için hiçbir girişimde bulunmadı.

Tom certainly made no attempt to stop the fight.

Tom döğüşü durdurmak için kesinlikle hiçbir girişimde bulunmadı.

Tom made no attempt to convince Mary that he was innocent.

Tom Mary'nin masum olduğunu ikna etme girişiminde bulunmadı.

Tom made no attempt to hide the fact that he was in love with Mary.

Tom Mary'ye aşık olduğu gerçeğini saklama girişiminde bulunmadı.

Tom passed his driving test on his first attempt.

Tom ilk girişinde sürücü sınavını geçti.

The Allies made a very unconvincing attempt to help the Russians.

Müttefikler Ruslara yardımcı olmak için çok inandırıcı olmayan bir girişimde bulundular.

Despite the government’s protection, he was the victim of an assassination attempt which killed him.

Devlet korumasına rağmen, onu öldüren bir suikast girişiminin kurbanı oldu.

His escape attempt was successful.

Kaçış denemesi başarılıydı.

We'll attempt to start the class soon.

Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.

She made an attempt to ride a bicycle.

Bir bisiklete binme girişiminde bulundu.

She was successful in the attempt.

Girişimde başarılıydı.

She failed in her attempt to swim the Channel.

Manş denizini yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

She failed in her attempt to swim the Channel.

Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.

He is too much of a coward to attempt it.

Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.

The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.

Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.

His attempt to escape was successful.

Kaçış girişimi başarılıydı.

He failed in his attempt to swim across the river.

O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

We were astonished by his bold attempt.

Onun pervasız hareketine şaşırmıştık.

I succeeded in my first attempt.

İlk denememde başarılı oldum.