Examples of using
It seems that he used to be a great athlete.
Eskiden büyük bir atletmiş gibi görünüyor.
Tom is a good athlete.
Tom, iyi bir atlet.
Tom isn't much of an athlete.
Tom kim, atlet olmak kim!
Tom isn't much of an athlete.
Tom büyük ölçüde bir atlet değil.
Who's your favorite athlete?
En sevdiğin atlet kimdir?
I am not an athlete.
Ben bir sporcu değilim.
He was a good student and a good athlete.
İyi bir öğrenci ve iyi bir atletti.
The injury caused the athlete great pain.
Yara atletin büyük acı çekmesine sebep oldu.
Tom is an athlete with extraordinary speed.
Tom olağanüstü hızı olan bir atlettir.
Tom is an athlete with extraordinary strength.
Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.
It seems that he was a great athlete.
Büyük bir atletmiş gibi görünüyor.
He is a good athlete.
O iyi bir atlet.
Poor sight is a handicap to an athlete.
Zayıf görme bir atlet için bir engeldir.
Ken is quite an athlete.
Ken oldukça iyi bir atlet.
I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.
Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
Every teacher knows that Ann is a good athlete.
Bütün öğretmenler Ann'in iyi bir atlet olduğunu bilir.
The athlete excelled in all kinds of sports.
Atlet her türlü sporda yükseldi.
That athlete won three times in a row in this tournament.
O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.
An athlete must keep in good condition.
Bir atlet formda olmalıdır.
