Translation meaning & definition of the word "assurance" into Turkish language
Türk diline "güvenlik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Assurance
[Güvence]/əʃʊrəns/
noun
1. Freedom from doubt
- Belief in yourself and your abilities
- "His assurance in his superiority did not make him popular"
- "After that failure he lost his confidence"
- "She spoke with authority"
- synonym:
- assurance ,
- self-assurance ,
- confidence ,
- self-confidence ,
- authority ,
- sureness
1. Şüphe özgürlüğü
- Kendinize ve yeteneklerinize güvenin
- "Üstünlüğündeki güvencesi onu popüler yapmadı"
- "Bu başarısızlıktan sonra güvenini kaybetti"
- "Yetkiyle konuştu"
- eşanlamlı:
- güvence ,
- kendine güven ,
- güven ,
- otorite ,
- kesinlik
2. A binding commitment to do or give or refrain from something
- "An assurance of help when needed"
- "Signed a pledge never to reveal the secret"
- synonym:
- assurance ,
- pledge
2. Bir şeyi yapmak, vermek veya bir şeyden kaçınmak için bağlayıcı bir taahhüt
- "Gerektiğinde yardım güvencesi"
- "Sırrını asla açıklamamaya söz verdim"
- eşanlamlı:
- güvence ,
- taahhüt
3. A statement intended to inspire confidence
- "The president's assurances were not respected"
- synonym:
- assurance
3. Güven uyandırmayı amaçlayan bir açıklama
- "Başkanın güvencelerine saygı gösterilmedi"
- eşanlamlı:
- güvence
4. A british term for some kinds of insurance
- synonym:
- assurance
4. Bazı sigorta türleri için i̇ngiliz terimi
- eşanlamlı:
- güvence