Translation meaning & definition of the word "assimilate" into Turkish language
Türk diline "asimile" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Assimilate
[Benzetmek]/əsɪməlet/
verb
1. Take up mentally
- "He absorbed the knowledge or beliefs of his tribe"
- synonym:
- absorb ,
- assimilate ,
- ingest ,
- take in
1. Zihinsel olarak al
- "Kabilesinin bilgisini veya inançlarını özümsedi"
- eşanlamlı:
- yutmak ,
- benimsemek ,
- içeri almak
2. Become similar to one's environment
- "Immigrants often want to assimilate quickly"
- synonym:
- assimilate
2. Kişinin çevresine benzer olun
- "Göçmenler genellikle hızlı bir şekilde asimile olmak isterler"
- eşanlamlı:
- benimsemek
3. Make similar
- "This country assimilates immigrants very quickly"
- synonym:
- assimilate
3. Benzeştirmek
- "Bu ülke göçmenleri çok çabuk asimile ediyor"
- eşanlamlı:
- benimsemek
4. Take (gas, light or heat) into a solution
- synonym:
- assimilate ,
- imbibe
4. Bir çözeltiye (gaz, ışık veya ısı) alın
- eşanlamlı:
- benimsemek ,
- kapmak
5. Become similar in sound
- "The nasal assimilates to the following consonant"
- synonym:
- assimilate
5. Seste benzer olmak
- "Nazal aşağıdaki ünsüze asimile olur"
- eşanlamlı:
- benimsemek
Examples of using
You must assimilate into new surroundings.
Yeni çevreyi benimsemelisin.