Translation meaning & definition of the word "assay" into Turkish language
Türk diline "deney" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Assay
[Tahlil]/æsi/
noun
1. An appraisal of the state of affairs
- "They made an assay of the contents"
- "A check on its dependability under stress"
- synonym:
- assay ,
- check
1. Işlerin durumunun değerlendirilmesi
- "Içindekilerin bir tahlilini yaptılar"
- "Stres altında güvenilirliğini kontrol edin"
- eşanlamlı:
- tahlil ,
- check
2. A substance that is undergoing an analysis of its components
- synonym:
- assay
2. Bileşenlerinin analizinden geçen bir madde
- eşanlamlı:
- tahlil
3. A written report of the results of an analysis of the composition of some substance
- synonym:
- assay
3. Bazı maddenin bileşiminin analizinin sonuçlarının yazılı bir raporu
- eşanlamlı:
- tahlil
4. A quantitative or qualitative test of a substance (especially an ore or a drug) to determine its components
- Frequently used to test for the presence or concentration of infectious agents or antibodies etc.
- synonym:
- assay
4. Bileşenlerini belirlemek için bir maddenin (özellikle bir cevher veya bir ilacın) nicel veya nitel bir testi
- Sıklıkla bulaşıcı ajanların veya antikorların varlığını veya konsantrasyonunu test etmek için kullanılır.
- eşanlamlı:
- tahlil
verb
1. Analyze (chemical substances)
- synonym:
- assay
1. Analiz (kimyasal maddeler)
- eşanlamlı:
- tahlil
2. Make an effort or attempt
- "He tried to shake off his fears"
- "The infant had essayed a few wobbly steps"
- "The police attempted to stop the thief"
- "He sought to improve himself"
- "She always seeks to do good in the world"
- synonym:
- try ,
- seek ,
- attempt ,
- essay ,
- assay
2. Çaba gösterin veya bir girişimde bulunun
- "Korkularını sarsmaya çalıştı"
- "Bebek birkaç titrek adım attı"
- "Polis hırsızı durdurmaya çalıştı"
- "Kendini geliştirmeye çalıştı"
- "Dünyada her zaman iyilik yapmaya çalışır"
- eşanlamlı:
- denemek ,
- aramak ,
- deneme ,
- tahlil