Translation meaning & definition of the word "aspirin" into Turkish language

noun

1. The acetylated derivative of salicylic acid

• Used as an analgesic anti-inflammatory drug (trade names bayer, empirin, and st. joseph) usually taken in tablet form

• Used as an antipyretic

• Slows clotting of the blood by poisoning platelets

synonym:
• aspirin
,
• acetylsalicylic acid
,
• Bayer
,
• Empirin
,
• St. Joseph

1. Salisilik asidin asetillenmiş türevi

• Analjezik bir anti-inflamatuar ilaç olarak kullanılır (ticari isimler bayer, empirin ve st. joseph) genellikle tablet formunda alınır

• Antipiretik olarak kullanılır

• Trombositleri zehirleyerek kanın pıhtılaşmasını yavaşlatır

eşanlamlı:
• aspirin
,
• asetilsalisilik asit
,
• Bayer
,
• Ampirin
,
• St. Joseph

Examples of using

Tom opened the medicine cabinet, looking for aspirin.

Tom aspirin ararken ecza dolabını açtı.

Do you have any aspirin?

Hiç aspirinin var mı?

I need an aspirin.

Bir aspirine ihtiyacım var.

Tom opened the medicine cabinet hoping to find some aspirin.

Tom bir miktar aspirin bulmayı umarak ecza dolabını açtı.

I'm allergic to aspirin, penicillin, and sulfamides.

Benim aspirine, penisiline ve sulfamidlere alerjim var.

Tom always keeps some aspirin in his jacket pocket.

Tom her zaman ceketinin cebinde biraz aspirin bulundurur.

Do you by any chance have some aspirin?

Acaba biraz aspirininiz var mı?

My doctor told me to quit taking aspirin.

Doktorum bana aspirin almayı bırakmamı söyledi.

I'd like some aspirin.

Biraz aspirin istiyorum.

I would like to buy some aspirin.

Aspirin almak istiyorum.

Take some aspirin.

Biraz aspirin al.

I took two aspirins for my headache.

Baş ağrım için iki aspirin aldım.

Could you send up some aspirin?

Birkaç aspirin gönderir misin?

Take this aspirin.

Bu aspirini için.

You should buy some cough medicine and aspirin.

Biraz öksürük ilacı ve aspirin almalısın.