Translation meaning & definition of the word "asleep" into Turkish language

adjective

1. In a state of sleep

• "Were all asleep when the phone rang"

• "Fell asleep at the wheel"

synonym:
• asleep(p)

1. Uyku durumunda

• "Telefon çaldığında hepimiz uyuyorduk"

• "Tekerde uyuyakal" derken"

eşanlamlı:
• uykuda(p)

2. Lacking sensation

• "My foot is asleep"

• "Numb with cold"

synonym:
• asleep(p)
,
• benumbed
,
• numb

2. Sansasyon eksikliği olan

• "Ayağım uyuyor"

• "Soğuktan uyuşuk" demek"

eşanlamlı:
• uykuda(p)
,
• uyuşmuş
,
• uyuşuk

3. Dead

• "He is deceased"

• "Our dear departed friend"

synonym:
• asleep(p)
,
• at peace(p)
,
• at rest(p)
,
• deceased
,
• departed
,
• gone

3. Ölü

• "O öldü" dedi"

• "Sevgili ayrılmış arkadaşımız"

eşanlamlı:
• uykuda(p)
,
• barış halinde(p)
,
• hareket halinde(p)
,
• ölmüş
,
• olmuş
,
• gitmiş

adverb

1. Into a sleeping state

• "He fell asleep"

synonym:
• asleep

1. Uyku durumuna geçmek

• "Uykuya daldı"

eşanlamlı:
• uykuda

2. In the sleep of death

synonym:
• asleep

2. Ölüm uykusunda

eşanlamlı:
• uykuda

Examples of using

Tom is probably in bed and asleep.

Tom muhtemelen yataktadır ve uyuyordur.

Tom is asleep in his bed.

Tom yatağında uyuyor.

Tom fell asleep on guard duty.

Tom nöbette uyuyakaldı.

Tom didn't have as much trouble falling asleep as he thought he would.

Tom'un olacağını düşündüğü kadar çok uyuma sorunu olmadı.

You should be asleep.

Uyumalısın.

Tom thought Mary was asleep.

Tom Mary'nin uyuduğunu düşündü.

I'm tired, but I can't fall asleep.

Denerim, fakat uykuya dalamam.

I couldn't fall asleep.

Uyuyamadım.

I couldn't fall asleep because of the noise.

Gürültüden dolayı uyuyamadım.

Tom fell asleep on the job.

Tom işte uyuyakaldı.

He fell asleep in class and started snoring.

Sınıfta uyuyakaldı ve horlamaya başladı.

Did he already fall asleep?

Şimdiden uyudu mu?

They both fell asleep.

Her ikisi de uyudu.

I fell asleep on her shoulder.

Onun omzunda uyuyakaldım.

He fell asleep on my shoulder.

O, benim omzumda uyuyakaldı.

Tom is asleep in his room.

Tom odasında uyuyor.

I think Tom is finally asleep.

Sanırım Tom sonunda uyudu.

I think Tom is asleep.

Sanırım Tom uykuda.

You'll be asleep by the time your father gets home.

Baban eve gelinceye kadar uyuyacaksın.

Tom seems to be afraid to fall asleep.

Tom uyumaya korkuyor gibi görünüyor.