Translation meaning & definition of the word "aside" into Turkish language
Türk diline "aside" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Aside
[Ayrı]/əsaɪd/
noun
1. A line spoken by an actor to the audience but not intended for others on the stage
- synonym:
- aside
1. Bir aktör tarafından seyirciye konuşulan ancak sahnedeki başkaları için tasarlanmayan bir çizgi
- eşanlamlı:
- ayrı
2. A message that departs from the main subject
- synonym:
- digression ,
- aside ,
- excursus ,
- divagation ,
- parenthesis
2. Ana konudan ayrılan bir mesaj
- eşanlamlı:
- gerileme ,
- ayrı ,
- arasöz ,
- sapma ,
- parantez
adverb
1. On or to one side
- "Step aside"
- "Stood aside to let him pass"
- "Threw the book aside"
- "Put her sewing aside when he entered"
- synonym:
- aside
1. Bir tarafta veya bir tarafta
- "Bir kenara çekil"
- "Geçmesine izin vermek için bir kenara çektim"
- "Kitabı bir kenara fırlattı"
- "Girdiğinde dikişini bir kenara bırak"
- eşanlamlı:
- ayrı
2. Out of the way (especially away from one's thoughts)
- "Brush the objections aside"
- "Pushed all doubts away"
- synonym:
- aside ,
- away
2. Yoldan çekil (özellikle kişinin düşüncelerinden uzakta)
- "İtirazları bir kenara fırçala"
- "Tüm şüpheleri uzaklaştırdı"
- eşanlamlı:
- ayrı ,
- uzakta
3. Not taken into account or excluded from consideration
- "These problems apart, the country is doing well"
- "All joking aside, i think you're crazy"
- synonym:
- apart ,
- aside
3. Dikkate alınmaz veya dikkate alınmaz
- "Bu sorunlar ayrı, ülke iyi gidiyor"
- "Hepsi şaka bir yana, bence sen delisin"
- eşanlamlı:
- ayrı
4. In a different direction
- "Turn aside"
- "Turn away one's face"
- "Glanced away"
- synonym:
- away ,
- aside
4. Farklı bir yönde
- "Bir kenara dön"
- "Kişinin yüzünü çevir"
- "Bir bakış"
- eşanlamlı:
- uzakta ,
- ayrı
5. Placed or kept separate and distinct as for a purpose
- "Had a feeling of being set apart"
- "Quality sets it apart"
- "A day set aside for relaxing"
- synonym:
- aside ,
- apart
5. Bir amaç için ayrı veya ayrı tutulur
- "Ayrılmışlık hissi vardı"
- "Kalite onu ayırır"
- "Dinlenmek için ayrılmış bir gün"
- eşanlamlı:
- ayrı
6. In reserve
- Not for immediate use
- "Started setting aside money to buy a car"
- "Put something by for her old age"
- "Has a nest egg tucked away for a rainy day"
- synonym:
- aside ,
- by ,
- away
6. Yedek olarak
- Hemen kullanım için değil
- "Araba almak için para ayırmaya başladı"
- "Yaşlılığı için bir şeyler hazırla"
- "Yağışlı bir gün için bir yuva yumurtası var"
- eşanlamlı:
- ayrı ,
- tâli ,
- uzakta
Examples of using
Step aside, please.
Kenara çekil, lütfen.
Please stand aside.
Lütfen kenara çekil.
Now step aside.
Şimdi kenara çekil.