Translation meaning & definition of the word "arrow" into Turkish language

noun

1. A mark to indicate a direction or relation

synonym:
• arrow
,
• pointer

1. Bir yön veya ilişkiyi gösteren bir işaret

eşanlamlı:
• okluk
,
• işaretçi

2. A projectile with a straight thin shaft and an arrowhead on one end and stabilizing vanes on the other

• Intended to be shot from a bow

synonym:
• arrow

2. Düz ince bir şaft ve bir ucunda bir ok ucu olan ve diğerinde kanatları stabilize eden bir mermi

• Bir yaydan vurulmak istendi

eşanlamlı:
• okluk

Examples of using

Tom was shot with a poisoned arrow.

Tom zehirli bir okla vuruldu.

Tom came close to being killed by a stray arrow.

Tom neredeyse serseri bir okla öldürülmenin eşiğine geldi.

The arrow missed its target.

Ok hedefini ıskaladı.

The arrow missed its target.

Ok hedefini kaçırdı.

The arrow indicates the way to go.

Ok gidecek yolu gösterir.

The arrow fell short of the target.

Ok hedefine varamadı.

The arrow hit the target.

Ok hedefi vurdu.

He shot an arrow at the soldier.

O, askere bir ok attı.

He shot an arrow at the deer.

O, geyiğe bir ok attı.

William Tell shot an arrow at the apple on his son's head.

William Tell, oğlunun kafasındaki elmaya bir ok attı.