Translation meaning & definition of the word "arrest" into Turkish language
Türk diline "tutuklama" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Arrest
[Tutuklamak]/ərɛst/
noun
1. The act of apprehending (especially apprehending a criminal)
- "The policeman on the beat got credit for the collar"
- synonym:
- apprehension ,
- arrest ,
- catch ,
- collar ,
- pinch ,
- taking into custody
1. Tutuklama eylemi (özellikle bir suçluyu yakalamak)
- "Atıştaki polis yaka için kredi aldı"
- eşanlamlı:
- korku ,
- tutuklamak ,
- yakalamak ,
- yaka ,
- çimdiklemek ,
- gözaltına alma
2. The state of inactivity following an interruption
- "The negotiations were in arrest"
- "Held them in check"
- "During the halt he got some lunch"
- "The momentary stay enabled him to escape the blow"
- "He spent the entire stop in his seat"
- synonym:
- arrest ,
- check ,
- halt ,
- hitch ,
- stay ,
- stop ,
- stoppage
2. Bir kesinti sonrası hareketsizlik durumu
- "Müzakereler tutuklanmıştı"
- "Onları kontrol altında tuttum"
- "Duruşma sırasında öğle yemeği yedi"
- "Anlık kalış darbeden kaçmasını sağladı"
- "Tüm durağı koltuğunda geçirdi"
- eşanlamlı:
- tutuklamak ,
- check ,
- durdurmak ,
- aksaklık ,
- kalmak ,
- durdurma
verb
1. Take into custody
- "The police nabbed the suspected criminals"
- synonym:
- collar ,
- nail ,
- apprehend ,
- arrest ,
- pick up ,
- nab ,
- cop
1. Gözaltına almak
- "Polis şüpheli suçluları yakaladı"
- eşanlamlı:
- yaka ,
- tırnak ,
- tutuklamak ,
- kaldırmak ,
- kapmak ,
- polis
2. Hold back, as of a danger or an enemy
- Check the expansion or influence of
- "Arrest the downward trend"
- "Check the growth of communism in south east asia"
- "Contain the rebel movement"
- "Turn back the tide of communism"
- synonym:
- check ,
- turn back ,
- arrest ,
- stop ,
- contain ,
- hold back
2. Bir tehlike ya da düşman olarak geri çekilin
- Genişlemesini veya etkisini kontrol edin
- "Düşme eğilimini tutuklayın"
- "Güney doğu asya'da komünizmin büyümesini kontrol edin"
- "İsyancı hareketi içerin"
- "Komünizmin gelgitini geri çevir"
- eşanlamlı:
- check ,
- geriye döndürmek ,
- tutuklamak ,
- durdurmak ,
- içermek
3. Attract and fix
- "His look caught her"
- "She caught his eye"
- "Catch the attention of the waiter"
- synonym:
- catch ,
- arrest ,
- get
3. Çek ve düzelt
- "Görünüşü onu yakaladı"
- "Gözünü yakaladı" dedi"
- "Garsonun dikkatini çek"
- eşanlamlı:
- yakalamak ,
- tutuklamak ,
- edinmek
4. Cause to stop
- "Halt the engines"
- "Arrest the progress"
- "Halt the presses"
- synonym:
- halt ,
- hold ,
- arrest
4. Durdurmak
- "Motorları durdurun"
- "İlerlemeyi tutukla"
- "Basınları durdurun"
- eşanlamlı:
- durdurmak ,
- tutma ,
- tutuklamak
Examples of using
The police could arrest you for that.
Polis seni onun için tutuklayabilirdi.
I have a warrant for Tom's arrest.
Tom'un tutuklanması için haklı bir nedenim var.
I had to arrest Tom.
Tom'u tutuklamak zorunda kaldım.