Translation meaning & definition of the word "ardent" into Turkish language
Türk diline "ardant" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ardent
[Ateşli]/ɑrdənt/
adjective
1. Characterized by intense emotion
- "Ardent love"
- "An ardent lover"
- "A fervent desire to change society"
- "A fervent admirer"
- "Fiery oratory"
- "An impassioned appeal"
- "A torrid love affair"
- synonym:
- ardent ,
- fervent ,
- fervid ,
- fiery ,
- impassioned ,
- perfervid ,
- torrid
1. Yoğun duygu ile karakterize edilir
- "Sağlam aşk"
- "Ateşli bir aşık"
- "Toplumu değiştirmek için hararetli bir istek"
- "Coşkulu bir hayran"
- "Ateşli hitabet"
- "Ateşli bir temyiz"
- "Korkunç bir aşk ilişkisi"
- eşanlamlı:
- ateşli ,
- gayretli ,
- hırslı ,
- hararetli
2. Characterized by strong enthusiasm
- "Ardent revolutionaries"
- "Warm support"
- synonym:
- ardent ,
- warm
2. Güçlü coşku ile karakterize edilir
- "Sağlam devrimciler"
- "Sıcak destek"
- eşanlamlı:
- ateşli ,
- sıcak
3. Glowing or shining like fire
- "From rank to rank she darts her ardent eyes"- alexander pope
- "Frightened by his ardent burning eyes"
- synonym:
- ardent
3. Ateş gibi parlıyor ya da parlıyor
- "Sıradan rütbeye ateşli gözlerini dart eder" - alexander pope
- "Coşkulu yanan gözlerinden korkan"
- eşanlamlı:
- ateşli