Translation meaning & definition of the word "approaching" into Turkish language

noun

1. The event of one object coming closer to another

synonym:
• approach
,
• approaching

1. Bir nesnenin diğerine yaklaşması olayı

eşanlamlı:
• yaklaşım
,
• yaklaşan

2. The temporal property of becoming nearer in time

• "The approach of winter"

synonym:
• approach
,
• approaching
,
• coming

2. Zaman içinde daha yakın olmanın zamansal özelliği

• "Kış yaklaşımı"

eşanlamlı:
• yaklaşım
,
• yaklaşan
,
• gelen

3. The act of drawing spatially closer to something

• "The hunter's approach scattered the geese"

synonym:
• approach
,
• approaching
,
• coming

3. Bir şeye uzaysal olarak yaklaşma eylemi

• "Avcının yaklaşımı kazları dağıttı"

eşanlamlı:
• yaklaşım
,
• yaklaşan
,
• gelen

adjective

1. Of the relatively near future

• "The approaching election"

• "This coming thursday"

• "The forthcoming holidays"

• "The upcoming spring fashions"

synonym:
• approaching
,
• coming(a)
,
• forthcoming
,
• upcoming

1. Nispeten yakın bir gelecekte

• "Yaklaşan seçim" için"

• "Bu önümüzdeki perşembe"

• "Gelecek tatil günleri"

• "Yaklaşan bahar modaları"

eşanlamlı:
• yaklaşan
,
• comeing(a)
,
• gelecek

Examples of using

Tom heard the guard approaching.

Tom gardiyanın yaklaştığını duydu.

Tom heard someone approaching.

Tom birinin yaklaştığını duydu.

Tom heard sirens approaching and ran off.

Tom sirenlerin yaklaştığını duydu ve kaçtı.

Automatic doors can be controlled more intelligently than is now the case. A newly developed control system opens the door only when someone is actually approaching. The door will remain closed if someone is merely standing in front of it or walking past.

Otomatik kapılar şimdiki durumundan daha akıllıca kontrol edilebilmektedir.Yakın zamanda geliştirilmiş kontrol sistemi sadece birisi kapıya gerçekten yaklaştığı zaman kapıyı açar.Eğer biri sadece kapının önünde duruyorsa ya da önünden geçiyorsa kapı kapalı kalacaktır.

They are approaching.

Onlar yaklaşıyor.

Christmas is approaching.

Noel yaklaşıyor.

The plane is approaching New York.

Uçak New York'a yaklaşıyor.

A big typhoon is approaching.

Büyük bir tayfun yaklaşıyor.

A typhoon is approaching Japan.

Bir tayfun Japonya'ya yaklaşıyor.

Typhoon No.9 is approaching Shikoku.

Typhoon No.9 Shikoku'ya yaklaşıyor.

Winter is approaching.

Kış yaklaşıyor.

According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.

Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

Our ship was approaching the harbor.

Gemimiz limana yaklaşıyor.

She was approaching thirty when I first met her.

Onunla ilk karşılaştığımda otuzuna yaklaşıyordu.

Today's paper says that a big typhoon is approaching.

Bugünkü gazete büyük bir tayfunun yaklaştığını söylüyor.

The dog kept me from approaching his house.

Köpek, onun evine yaklaşmamı engelledi.

The final exams are approaching.

Final sınavları yaklaşıyor.

If you see a man approaching you with the obvious intention of doing you good, you should run for your life.

Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.