Tom was shocked by Mary's appearance.
Tom Mary'nin görünüşü karşısında şok oldu.
I was surprised by his sudden appearance.
Aniden ortaya çıkması beni şaşırttı.
The hunter explored the appearance of the sky.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
His appearance and behavior made me ashamed of him.
Görünüşü ve davranışları ondan utanmamı sağladı.
Don't judge people by appearance.
İnsanları dış görünüşlerine göre yargılama.
She made her appearance around noon.
Öğlen saatlerinde ortaya çıktı.
She cares a lot about her personal appearance.
Kişisel görünüşüne çok önem veriyor.
She made her first appearance as a musician.
İlk kez müzisyen olarak sahneye çıktı.
I find her appearance attractive.
Görünüşünü çekici buluyorum.
Her first appearance on the stage was in 1969.
Sahneye ilk çıkışı 1969'da oldu.
He is wealthy in appearance but not in reality.
Görünüşte zengin ama gerçekte değil.
He had the appearance of a sportsman.
Sporcu görünümündeydi.
Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
İnsanlar yeryüzünde ilk ortaya çıktıklarından beri bilgi toplamış ve diğer insanlara faydalı fikirler aktarmaya çalışmışlardır.
You should not judge a man by his appearance.
Bir adamı dış görünüşüne göre yargılamamalısınız.
You shouldn't judge a person by his appearance.
Bir insanı görünüşüne göre yargılamamalısın.
One will be judged by one's appearance first of all.
Kişi her şeyden önce görünüşüne göre değerlendirilecektir.
You can't know his merits by his appearance.
Görünüşünden onun meziyetlerini bilemezsin.
I can see he is ill by his appearance.
Görünüşünden hasta olduğunu görebiliyorum.
His sudden appearance surprised us all.
Aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
His appearance animated the party.
Görünüşü partiyi canlandırdı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.