Tom is apparently guilty of falsifying records.
Tom görünüşe göre kayıtları tahrif etmekten suçlu.
Tom is a handsome man, apparently in his thirties.
Tom yakışıklı bir adam, görünüşe göre otuzlu yaşlarında.
Tom is apparently dating a girl named Mary.
Tom görünüşe göre Mary adında bir kızla çıkıyor.
Tom apparently disagrees.
Tom görünüşe göre aynı fikirde değil.
Tom apparently believed what Mary said.
Tom görünüşe göre Mary'nin söylediklerine inanıyordu.
Tom apparently didn't do what he said he would do.
Tom görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
Tom apparently didn't want to go to Mary and John's wedding.
Tom görünüşe göre Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
Tom görünüşe göre müzik söz konusu olduğunda bir tür dahi.
Tom was apparently in Boston last winter.
Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.
Cars that, when new, cost 3,000,000 yen are apparently now worth 300,000, so I think I'll use mine a little longer.
Yeniyken maliyeti 3.000.000 yen olan arabalar görünüşe göre artık 300.000 yen değerinde, bu yüzden sanırım benimkini biraz daha uzun süre kullanacağım.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.