Translation meaning & definition of the word "antagonistic" into Turkish language
Türk diline "antagonistik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Antagonistic
[Karşı olan]/æntægənɪstɪk/
adjective
1. Indicating opposition or resistance
- synonym:
- antagonistic ,
- counter
1. Muhalefet veya direniş
- eşanlamlı:
- karşı olan ,
- kontuar
2. Characterized by antagonism or antipathy
- "Slaves antagonistic to their masters"
- "Antipathetic factions within the party"
- synonym:
- antagonistic ,
- antipathetic ,
- antipathetical
2. Antagonizma veya antipati ile karakterize edilir
- "Efendilerine düşman köleler"
- "Parti içindeki antipatik gruplar"
- eşanlamlı:
- karşı olan ,
- antipatisi olan
3. Arousing animosity or hostility
- "His antagonistic brusqueness"
- "Europe was antagonistic to the unites states"
- synonym:
- antagonistic
3. Düşmanlık veya düşmanlık uyandırmak
- "Onun antagonistik kabalığı"
- "Avrupa, birleşik devletler'e karşı düşmandı"
- eşanlamlı:
- karşı olan
4. Used especially of drugs or muscles that counteract or neutralize each other's effect
- synonym:
- antagonistic ,
- incompatible
4. Özellikle birbirlerinin etkilerine karşı koyan veya etkisiz hale getiren ilaçlar veya kaslar kullanılır
- eşanlamlı:
- karşı olan ,
- uyumsuz
5. Incapable of harmonious association
- synonym:
- antagonistic
5. Uyumlu bir ilişki kuramaz
- eşanlamlı:
- karşı olan