Examples of using
Tom poured another glass of wine for himself.
Tom kendisi için bir bardak daha şarap koydu.
Tom isn't the kind of person who says one thing but does another.
Tom bir şey söyleyen fakat başka birini yapan insan türü değildir.
Tom decided to give it another try.
Tom onu bir daha denemeye karar verdi.
Tom clicked to another page.
Tom başka bir sayfaya tıkladı.
Tom asked me if I wanted another beer.
Tom bana bir bira daha isteyip istemediğimi sordu.
Tom and Mary need to take a break from one another.
Tom ve Mary birbirlerinden mola almalılar.
You're never going to find another man as good as Tom.
Tom kadar iyi başka bir adam asla bulamayacaksın.
We've dodged another bullet.
Bir mermiyi daha atlattık.
We've become quite fond of one another.
Birbirimize oldukça düşkün olduk.
I'd like you to take another look at this.
Buna bir daha bakmanı istiyorum.
I wish that Tom would give me another chance.
Keşke Tom bana bir şans daha verse.
I was wondering if you might do me another favor.
Bana bir iyilik daha yapabilip yapamayacağını merak ediyordum.
I want to minimize the chances of another incident.
Başka kaza risklerini en aza indirgemek istiyorum.
I want to minimize the chances of another accident.
Başka kaza olasılıklarını en aza indirgemek istiyorum.
Do you want another beer?
Bir bira daha ister misin?
Tom took another look at the picture.
Tom resme bir daha baktı.
Tom took another sip of coffee.
Tom kahvesinden bir yudum daha aldı.
Tom said he'd like to have another cup of coffee.
Tom bir fincan kahve daha içmek istediğini söyledi.
Tom took another sip from his glass of beer
Tom bira bardağından bir yudum daha aldı.
Tom took another bite of his sandwich.
Tom sandviçinden bir lokma daha aldı.
